Piller ve aküler-taşınabilir elektrik.
Şarj edilemeyen piller (şarzsız
piller:P)- primer, kullan at, birincil:
İnternette dolaşırsanız çok
çeşitli şarj edilemeyen pil olduğunu görürsünüz. Kaynağa göre değişmekle
beraber 10-11 çeşit mevcut. Ancak günlük kullanımda sadece 3 türe
rastlayacağınız için onları ele aldım. Kısıtlı kullanımlı türlerden sadece
bahsettim.
Çinko karbon piller:
Karbon hem
elektron alabilen hem de verebilen ve bunları çok kolay yapabildiği gibi,
tabiatta bol ve kolay bulunup aynı zamanda kolay şekillendirilebilen; üstüne
üstlük üzerinde bol miktarda elektron taşıyabilen bir atomdur. Bu yüzden pek
çok pil türünde kullanıldı.
Çinko da benzer özelliklere sahip
bir metal olduğundan en pillerin en eskilerinden birinde bu ikilinin
kullanımını normal karşılamak gerek.
Çok ucuzdur ve çok kolay
üretilir. Kullanılan yan malzemeler de çok ucuz olduğundan diğer pillerin çok
altında fiyatları vardır. Uzakdoğuda gemilere hammaddeleri yüklenir ve seyir
esnasında gemide üretilebilecek kadar kolay ve sıkıntısız üretilebilirler.
Nispeten çevrecidirler.
Ancak; taşıyabildikleri elektrik
çok azdır. 100-300 mAh elektriği ancak sunabilirler. Verdikleri akım stabil
değildir. Üzerlerinde 1.5 volt yazar ancak bu değer sadece %80-90 doluluk için
geçerlidir. Sonra gerilimleri hızla düşer. İç dirençleri düşüktür. Bu nedenle
voltajları ne kadar düşerse düşsün akım vermeye devam ederler. Başta avantaj
gibi görünen bu özellik devre elemanlarının sağlığı açısından güzel bir özellik
değildir.
Kaset dönemini hatırlayanlar
volkmenlerinde (walkman) pil azalınca
kulaklıklardan gelen sarhoş gibi dağılmış ve yavaşlamış sesleri hatırlar. Her
devre elemanının belirli bir çalışma voltajı vardır. Pilli cihazlarda sabit
voltaj şansı kısıtlı olduğu için belirli voltaj aralığı için yapılırlar. Bu
aralığın altı kadar üstü de kötüdür. Düşük voltaj genelde entegrelerde bozulma
yapar ama bunun yanında o voltajda çalışamayan elemanlarının kullanacağı akım
diğer elemanların üzerine aktığından kartı yakma riski vardır. Üstelik manyetik
sistemle çalışan elemanlarda zamanla normal aralıkta da çalışamama durumu
oluşur. Ayrıca işini yapamayan elemana hala akım gelmeye devam ederseniz
gereksiz bir ısı yükü açığa çıkar.
Bu durumda 0,6 volt gibi
değerlerde bile akım vermeye devam edilince sisteme yarardan çok zarar
verirsiniz. Voltaj regülasyon veya akım koruma devreleri de hem enerji kaybına
neden olur hem de maliyeti arttırırlar. Üstelik her parça başka bir bozulma
potansiyelidir.
Şu an ucuz olmaları hariç hiçbir avantajları
yoktur. Günümüz uzaktan kumandaları daha karmaşık yapıda olduğundan sabit akım
ve voltaja ihtiyaç duyarlar. Çinko karbon iyi bir seçenek değildir. Saatlerde
hem akma riskleri vardır hem de dijital sistemler için sabit olmayan uzun
süreli akım sorunu devam eder. Üstelik ucuzlukları verebildikleri enerjiye
oranlandığından pahalı sayılır. Ortalama bir alkalin pille arasında 2-4 kat
fark vardır ancak taşıdığı enerji açısından 6-10 kat arası fark vardır. Her
şartta avantajsızdır.
Akım koruma devresi olan
elektronik alet sayısı arttığı için pek çok elektronik cihaz bu tip pillerle
çalışmaz bile. 1990lar ve 2000lerin başlarındaki cd furyasında hemen hiçbir cd
çalar çinko pille çalışmadı.
Bütün pil türleri için geçerlidir
ancak çinko karbon pilleri seri veya paralel başka türlerle karıştırmayın.
Kendi iç dirençleri çok düşük olduğundan diğer piller için fazla akım çıkışına
neden olur. Bu durumda diğer pil fazla ısınır çinko pil de akar.
Çinko pillerin içindeki amonyum
klorür de permanganat da sulu çözelti halindedir. Dışarıdan katı gibi
görünseler de kolaylıkla akışkanlık kazanırlar ve akarlar. Pilin marka farkı
sadece akma süresini değiştirir. Çinko piller mutlaka akar.
Çocukken pikniklerde ateşe atıp
patlatırdık. Ama normal kullanımlarda patladıklarına rastlamadım. Çünkü asla o
kararsızlık düzeyine çıkacak kadar enerjiyi üretemezler. Kısa devre
yapıldığında bile en iyi ihtimalle akarlar. Bu nedenle elektriğe meraklı bir
çocuğunuz varsa öğrenmeye önce bu pillerle başlarsa iyi olur. Patlamazlar
sadece akarlar ve akan kısım tamamen zararsız değildir ancak anında ölümcül
zehirleme yapan bir kimyasal da değildir. En fazla alerji yapar karın ağrıtır.
Raf ömrü çok kısıtlıdır. 1 yıl 18
ay içinde gücünün yarısından fazlasını kaybeder veya daha da kötüsü durduğu yerde
akar. 0 derecenin altında kısa sürede saklansa gücünün yarıdan fazlasını
kaybeder. Tekrar ısınması bir şey değiştirmez. İçeriğindeki su donduğunda iç
yapıyı bozar.
Uzakdoğu hakimiyetinden sonra
kaliteli çinko pil neredeyse kalmadı. Şu an sony, maxel ve Panasonic in fason
üretimleri dışındakilerin tamamı merdivenaltı. Düşük kalite yüksek risk.
Çok küçük türleri yapılamadığı
için mikroelektronikte kullanımları yoktur.
Alkalin piller:
Taşıdıkları enerji açısından
çinko karbon pillerin 10 katına kadar yüksek enerji barındırırlar. Fiyatları
aynı oranda pahalı değildir. Hatta duracell hariç sadece 2 katı fiyattadırlar.
2 kat çok gibi görünse de miktarlar küçük olduğu için çok anlamlı değildir.
Elektrotları çinko ve manganez
metalleridir. Ancak arada kullanılan elektrolit adını verdiğimiz reaksiyonların
olmasını sağlayan iç çözelti farklıdır. Çinkolara göre daha yoğundur ve karbon
pillerin aksine nötr değil bariz baz özelliklidir. Alkalin- baz ismini de
buradan alır. Her elektrot için farklı çözelti gerekmediğinden aynı alanda daha
fazla enerji depolama imkanı vardır. İçinde tek bir reaksiyon olur. Bu avantaj
bu pillerin daha küçük yapılmasına olanak verdiği için lr 44 gibi saat pilleri
alkalindir.
Raf ömrü oldukça uzundur. Direk
güneş görmezse en kötü kalite alkalin bile 3-4 yıl dayanır. İyileri 5-7 yıl
civarıdır. Duracell 10 yıl garanti vermektedir. Daha uzun da dayanıyor. Bazı
markalar son kullanma tarihinde gücünün sadece %20sini kaybeder. 600-2500 mAh
arası enerji depolayabilirler.
Bu piller de içlerinde çok
miktarda su barındırdıkları için sıcaklık düştükçe verebildikleri akım düşer.
-10 derecede neredeyse çalışmazlar. Donup çözülünce alkalin pillerde güç kaybı
yaşar ancak alkalinlerde bu oran markaya göre değişmekle beraber %10-30
arasıdır.
İçlerindeki çözeltinin kimyasal
yapısı değişmez değildir. Her marka kendine göre bir çözelti içeriği
hazırladığı için hemen her markanın özellikleri farklıdır. Diğer bir
dezavantajları da budur. Farklı markaları hatta bazen aynı markanın farklı
lotlarını bir arada kullanmak verim kaybına neden olabilir.
Akma sorunu alkalin piller için
de geçerlidir ancak markalar arası fark çok fazladır. Duracell asla akmama
garantisi verirken market markaları adana’ da kolaylıkla akar.
İç dirençleri de aynı şekilde çok
farklılık gösterir. Duracell ve energizer de bu direnç çok düşük olduğu için
yüksek c değerine sahiptirler. Ancak başka bir markada bu farklı olur. Ancak
bir yandan da bu esneklik avantaj sağlar. İhtiyaca göre mimarisi yapılmış
piller üretilebilir. Örneğin fotoğraf makinası flaşında kullanmak için uzun
süre sabit düzeyde akım veren piller yapılabildiği gibi oyuncaklara uygun çok
değişken akım değerlerine uyumlu yüksek c değeri olan piller veya uzun süre
ancak düşük akım verecek düşük c değerli ancak uzun bekleme süreli piller
yapılabilir.
Normalde alkalin piller şarj
edilemez ancak iç yapılarındaki bileşenlerin az sayıda olması nedeniyle çok
düşük akımda şarj edilmeleri mümkündür. Ancak şarj kapasiteleri asla ilk günkü
kapasitelerine ulaşmaz. Hatta yaklaşmaz bile. Ayrıca her şarjda o kapasite daha
da düşer. İlginçtir markalar arasında şarj edilmiş alkalin pilin bekleme süresi
de çok değişir. Duracell 1 aya kadar beklerken energizer 20 gün, gp 1 hafta
bekler. Pek çok market markasını şarj etmenizi tavsiye etmem.
Alkalin pilin şarjını genel
anlamda tavsiye etmem çünkü markalar arası direnç çok farklıdır alacağınız
sonuç çok değişir. Yeni kuşak şarj aletlerinin çoğu pili tanıyıp ona göre akım
vermeye çalışır. Bu aletler kazara şarj etmeyi deneseler bile çok farklı bir akım
politikası uygulayıp pili akıtabilirler. Şarj aletine de yazık. Sabit ve düşük
akım veren ucuz bir şarj cihazıyla isterseniz deneyin. Aldığınız verime
değmeyeceğini görürsünüz.
Alkalin pillerin patlaması bir
hayli zordur. Gerekli enerjiyi üretebilirler ancak iç yapıları daha sağlam
olduğundan çok nadir patlarlar. Kapasitesinin 15-20 katı yükseklikte voltaj
vermeniz gerekir. Ben henüz kaçak akımla patlatamadım ancak kısa devre anında
verdikleri akımın yarattığı ısı kabloda erime veya yanmaya neden olabilir.
Özellikle iyi kalite olanlarda.
Aktıklarında açığa çıkan kimyasal
genelde zehirsizdir ancak alkalin özelliği nedeniyle daha yakıcıdır ve alerji
ihtimali daha yüksektir.
Bütün pillerin seri veya paralele
bağlantısının homojen yapılması gereklidir. Ancak tamamı alkalin olarak
tanımlansa bile farklı markaların veya aynı markanın farklı türlerinin iç
dirençleri farklı olacağından alkalin pillerin birden fazla kullanılması
halinde marka ve model homojenliğine de dikkat edilmesi iyi olur.
Daha uzun süre 1.5 volt verirler
ve genelde iç dirençleri nedeniyle 0,9 voltun altına kolay kolay inmezler.
Fiyat performans oranında
şimdilik en uygun pillerdir. Pek çok açıdan güvenilirdirler. Çevre zararları,
özellikle iyi kalite olanların, hemen en az olanları alkalinlerdir.
Primer lityum piller:
Lityum piller esas olarak şarj
edilen piller olarak bilinir ancak şarj edilemeyen türleri de vardır. Lityum
çok basit bir atom yapısına sahip olduğundan hem kendinin çok fazla kimyasal
türevi yapılabilir hem de çok farklı anot-katot metal ikilileriyle pil
oluşturabilir. Metaller içinde metal olmayan maddelerle en kolay elektron
alışverişi yapan madde olduğundan metal olmayan maddelerle de pil oluşturabilir.
Bu kadar farklı kombinasyonlar oluşturabilmesi nedeniyle çok farklı
özelliklerde pillerin yapımına olanak verir.
Örneğin biyolojik sistemlerle
uyumlu lityum gümüş vanadyum oksit kalp pilleri motorlu ilaç salımları gibi
tıbbi amaçlarla kullanılırken, su ve gaz saatlerinde bulunan lityum tiyonil
klorür gibi piller mevcuttur.
Lityumun değişik türevlerinin
farklı farklı voltaj karakteristikleri vardır. Örneğin tiyonil türevleri 3,6
volt verirken saat pillerinde kullanılan lityum manganez türleri doz 3 volt
verir. Kalem pillerin yerine kullanılabilen demir veya karbonil klorürlüler de
1,5 volt civarı gerilim sağlar. Bu sayede alkalin pil gibi sistemlere
alternatif yaratılabildiği gibi uzun bekleme süreli tıbbi elektronik
sistemlerde de kullanım mümkündür.
Primer lityum pillerin en büyük
avantajları çok uzun bekleme süreleridir. Üretildiklerinden itibaren 10-15 yıl
kullanılabilirler. Ancak kelime oyununda göründüğü üzere kullanım ömürleri
kullanımdan bağımsızdır. Üretildikleri andan itibaren eskimeye başlarlar.
Kullanılıp kullanılmamaları ömürlerini değiştirmez. Ancak primer lityumlarda çok uzun zaman
beklenebilir. Ayrıca güçlerinin büyük kısmını ömürlerinin %80i boyunca
korurlar.
İçerdikleri enerji miktarı şu ana
kadar anlatılan diğer pil türlerinden fazladır. Hatta iyi kalite bir primer
lityum iyi kalite bir alkalin pilden 2-3 kat daha fazla enerji depolar. Ancak
demir katotlular hariç olmak üzere c değerleri oldukça düşüktür. Bu nedenle cr
serisi 3 voltluk lityum pillerin kısıtlı fotoğrafçılık uygulamaları hariç kalem
pil veya benzeri örnekleri yoktur. Daha çok saat, ana kart biosu gibi düşük
akıma uzun zaman gerek olan yerlerde kullanılırlar. Tiyonil klorürlü pillerde c
değeri biraz daha yüksektir ancak benzer durum onlar için de geçerlidir.
Demir katotlu 1.5 volt lityum
kalem piller c değeri açısından alkalinlere yakındır ancak onların da değişken
akımlara karşı güvenilirlikleri sınırlıdır.
Lityum piller ya su içermez ya da
çok az miktarda içerir. Bu nedenle çok düşük sıcaklıklarda bile %80-90 verimle
çalışabilirler. Örneğin alkalin pilin gücünün yarısını kaybedeceği -5 derecede
lityum etkilenmez bile. Asitli akülerin bile çalışmakta zorlanacağı veya
çalışmayacağı -30 derecede lityumlar %70 verimle ve c değerlerini koruyarak
çalışabilir.
Aşırı akım yüküne maruz
bırakılmazsa 50 derecelik ortamlarda da rahatlıkla çalışabilirler. Neredeyse
tamamen boşalana kadar volt ve akım değerini korurlar.
Akmaları mümkündür ancak çok
yüksek iç basınç gerektirir. Bu da 70-80 derece gibi sıcaklıklar ve aşırı
akımlarla olur. Bu değerleri normal kullanım koşullarında sağlamanız zor
olduğundan primer lityum pillerin güvenilir olduğu söylenebilir ancak içlerinde
su yerine organik çözücü bulunduğundan içleri yanıcıdır. Patlamaları halinde
kolaylıkla alev alabildikleri için çoluk çocuğa emanet edilmeleri çok da
akıllıca değil.
En büyük dezavantajları
pahalıdırlar. Lityum kalempiller eşdeğerleri alkalinlerden 4-5 kat daha
pahalıdır. Saat pillerinde kullanılan cr serisi nispeten ucuzdur ve küçük
olduklarından fiyat faktörü çok fazla rol oynamaz ancak o pillerin
kullanılmalarındaki ana neden çok ince olmaları ve tek başlarına 3 volt
verdikleri için çoğu mini elektronik sistemi kolaylıkla çalıştırmalarıdır.
Düşük c değeri de eklenince
primer lityum piller en azından amatör son kullanıcı için alkalinlere bir
alternatif olma şansı bulamadı. Kablosuz klavye ve fare gibi uzun zaman pil
değişimi istenmeyecek ve oyunun ortasında bitmesi istenmeyecek durumlar, amatör
fotoğrafçılıkta uzun zaman kalabilmeleri, hafiflikleri ve uzun zaman dayanmaları,
işi veya yaşam alanı gereği alkalinlerin zorlanacağı sıcaklıklarda çalışan veya
yaşayanlar veya hobisi olanlar ile uzun zaman bakım yapılamayacak acil durum
sistemlerinde (arabada bırakılan fener ve acil durum yayın telsizleri gibi)
tercih edilirler ancak günlük hayatta pek rastlayacağınız piller değildir.
Gümüş oksit piller:
Lityum bilinen en hafif metal
olduğundan düşük bir ağırlığa yüksek enerji depolamak mümkündür. Ancak gümüş
çok yoğundur. Birim hacimde çok daha fazla madde içerdiğinden bir o kadar
ağırdır. Ancak dediğimiz gibi birim hacimde daha fazla madde depolanabildiği
için yüksek enerji içeren küçük pillerin yapımı gümüş ile mümkündür.
Pek çok saat pili gümüş oksittir.
Alkalinlerin 4-5 katı enerji depolayabildiğinden özellikle içinin açılması
istenmeyen saat ve benzeri sistemlerde uzun ömür sağlamak için kullanılırlar.
Biyo sistemlere uyumlu olduğundan kalp pili gibi alanlarda kullanımı mevcuttur
ancak ağırlıkları nedeniyle kullanım alanları sınırlıdır.
Söylemeye gerek yok çok pahalıdırlar.
Ancak yaygın kullanılamama nedenleri düşük c değerleridir. Oyuncak için gümüş
pil kullanmanızın pek anlamı yoktur. Performans alamazsınız. Bu nedenle 1.5
volt vermelerine rağmen kalem pilleri yoktur.
Düşük sıcaklıklarda sorunsuz
çalışırlar ancak esas avantajları yüksek sıcaklıklarda da çalışabilmeleri ve
güvenilir olmalarıdır. Patlatmak için çok yüksek sıcaklık veya çok yüksek akım
gerekir. Üstelik patlamaları genleşme nedeniyle olduğu için yanma veya alkalin
tarzı yakma yapmazlar.
Kolay kolay akmazlar. Aslında
henüz akan gümüş piline rastlamadım.
Sadece teorik olarak mümkün olduğu için olabilir dedim. Bildiğim
kadarıyla su veya çözelti içermezler. Bu nedenle daha stabil olurlar.
İşitme cihazı gibi çok küçük
alanda fazla enerji saklanması gerektiğinde veya kol saati gibi uzun zaman
küçük alanda değişken sıcaklıklarda düşük akımla çalışacak sistemlerde kullanılabilirler.
Bios pili olarak kullanılmamaları sanırım 3 yerine 1.5 volt vermeleri. 2 tane
pil yuvası üreticilerin işine gelmiyor olabilir. Ancak gümüş pilleri manyetik
alanlardan en az etkilenen piller oldukları için nükleer savaşlar için yapılmış
olan askeri sığınaklardaki komuta merkezlerinde kullanılacak elektronik
sistemlerde bulunduklarını duydum ama ne kadar doğru bilemem.
İyi marka kadranlı saatiniz yoksa
bu pille karşılaşma olasılığınız zayıftır. Düşük volt nedeniyle dijital
saatlerde tercih edilmezler.
Çinko klorür piller:
Ucuz ve bol elektronlu çinkoyu
elektron almaya hevesli bol klor içeren maddelerle bir araya koyduk bakalım ne
olacak. Çinko klor pili olur.
Çinko karbon pillerden daha iyi
elektrik depolarlar ve volt değerleri daha uzun zaman sabit kalır ancak onlar
kadar ucuz değillerdir. Hatta alkalinlerin fiyatları düştükten sonra alkalinden
pahalı kaldılar ve haliyle piyasadan silindiler. 1990ların başında bir defa
İngiltere de rastladım bir daha da görmedim.
Kolay akma yaptılar. O tarihte
aldığımda çoğu alkalinle aynı fiyata sahiplerdi ve pek verim alamamıştım. C
değerlerini bilmiyorum ancak fener ve kasetçalarda sorunsuz çalıştılar.
Haklarında çok az bilgi var.
kullanımları da olmadığı için kafa yormaya gerek yok.
Çinko hava pilleri:
Klor saklaması zor ve sulu
çözelti gerektiriyor ama havadaki oksijeni ve kloru kullansak nasıl olur diyen
biri denemiş ve kısmen de başarılı olmuş. İç elektrolit çözeltisi olmadığı için
daha az alana ihtiyaç duyan bir pil türü ancak c değeri çok düşük. Bildiğim
kadarıyla işitme cihazları hariç bir kullanım alanı da bulamadılar. Sürekli iyi
havalandırılan açık ortamlara ihtiyaç duydukları için elektronik ve
biyomühendislikte kullanılmaları mümkün olmadı. Ayrıca çok ucuz olmamaları, güç
kapasitesi açısından gümüş pillerin gerisinde kalmaları nedeniyle piyasada
nadirek karşılaşacağınız bir tür.
Cıva pilleri:
Gümüşe benzer özellikler gösteren
ve daha ucuz bir metal olduğu için geliştirilen ancak gümüş pilleriyle aynı
dezavantaja olan düşük c değerine sahip, daha kısa raf ömürlü ve daha ağır olan
üstelik çevreye ve akma halinde canlılara zararlı bir pil.
Kullanımdayken de elektronikle
sınırlı kaldı ancak cıvanın kullanımı çoğu ülkede yasaklanınca piyasadan kalkma
noktasına geldi. 20 yıldır hiç rastlamadım.
Termal piller:
Haklarında hemen hiç bilgi yok.
Bildiğim kadarıyla peltier mantığıyla çalışıyor. Peltier araç buzdolaplarında
kullanılan akım uygulandı mı akımın yönüne göre ısı alışverişi yapan bir diyot
türü. Aynı şekilde peltiere ısı uygulandığında da elektrik üretebiliyor. Tahminimce kamp ateşi veya egzos gibi bir
kaynağa temas ettirilerek elektrik elde edilen bir pil türü.
Ağır ve kırılgan olması, ısıl
kaynak ihtiyacı gibi nedenlerle normal kullanım yerine kolaylıkla kamp ateşi
yakılabilecek ve elektrik kaynağından uzun süre uzak kalınacak askeri alanlarla
kullanımının sınırlı olması boşuna olmasa gerek. Üstelik peltier kolay kırılan
ve nispeten pahalı bir malzeme olduğundan amatör son kullanıcı için bir anlam
ifade etmez. Bunlar tabi varsayım.
Gıda pili:
Aslında ticari bir pil türü
değil. Hatta kullanımlarının pek bir avantajı da yok ancak anlatmadan
duramadım.
Bakır ve kurşun plakaları bol
asitli ve mineralli meyvelere saplarsanız elektrik elde dersiniz. Bakır ve
limonla ilgili bir sürü video internette mevcut. Bildiğim kadarıyla patates de
kullanılabiliyor. Hatta kivi de. Düşük akım, düşük c değeri ve dengesiz volt
nedeniyle pratik kullanımı yoktur ancak bilgi ineği görünerek farklılık
yaratmak istediğinizde (sahilde limonla mp3 çalar çalıştırmak gibi) veya olmaz
ama polisiye film senaryosu tadında bir olay yaşarsanız belki işinize yarar.
Sonsöz:
Kullan at pillerin amatör son
kullanıcıya hitap eden türleri zaten şu an piyasada. Diğer fantastik türler ve
deneysel piller büyük ihtimalle uzun zaman kullanıma girmeyebilir. Şarj
edilebilir pillerin dezavantajları aşıldıkça kullan at pillerin kullanımı da
azalacaktır. Üstelik günümüz cihazlarının ihtiyaç duyduğu yüksek enerji
miktarları nedeniyle kullan at piller ekonomik olmaktan çıkmış durumda. Ancak
saat, fener gibi uzun aman bekleme gerektiren çoğu alanda daha uzun süre kullanımda
kalmaları beklenmeli.
Bu piller genelde son kullanıcıya
hitap ettiği için c değeri mAh cinsinden kapasite gibi değerler çok nadiren
açıklanır. Bunlara ihtiyacınız varsa kendinizin bulması gerekebilir.
İnternetteki veriler genellikle doğru çıkmıyor.
uyarı:
Burada yazılanlar kişisel denemeler sonucu öğrenilen
bilgilerdir ve bilgi paylaşımı amacıyla yazılırlar. Uygulama sırasında
kendinize, çevrenize ve eşyalarınıza vereceğiniz zararlardan sorumluluk almam.
Devrim Tuncer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder