22 Haziran 2015 Pazartesi

elektrik nedir ne işe yarar neyden oluşur niye vardır atom elektrik elektron ilişkisi nedir

Piller ve aküler-taşınabilir elektrik.
Elektrik nedir?
                Elektrik herhangi bir yolla elde ettiğimiz enerjiyi taşımak için elektronları kullandığımız enerji nakil yöntemidir. Elektriğin kendisi enerji değildir. Enerji günümüz teknoloji ve bilimiyle direk alıp kullanabileceğimiz bir şey değildir. Enerjiyi bir taşıyıcıya ekleyip öyle nakleder ve kullanırız.
                En baştan başlarsak. Maddelerin en küçük parçaları atomdur. Atomların çekirdeğinde + yüklü protonla yüksüz nötron bulunur. Atomun ağırlığının neredeyse tamamı bu çekirdektedir. Çekirdeğin çevresinde – yüklü ağırlıksız kabul edilen elektronlar sürekli hareket halindedir.
Elektronlar rastgele hareket eder görünseler de belirli bir hareket alanları vardır. Bir anlamda güneşin çevresinde dönen gezegen ve göktaşlarına benzerler. Sadece yörüngeleri daha daireseldir. Işık hızına yakın hareket ederler. 1 elektron ortalama olarak 1 protonun ağırlığının 2000 de biri kadardır.
Daha iyi açıklamak gerekirse sadece 1 elektron ve 1 proton içeren hidrojeni örnek alalım. 1 gram hidrojenin içinde 6,02*10²³ adet hidrojen atomu bulunur. Açık yazarsak 602 000 000 000 000 000 000 000 adet hidrojen sadece 1 gram ağırlıktadır. Buradan yola çıkarak 1 protonun ağırlığının 1 gramın bu rakamda biri kadar olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi bu rakamı da 2000 e bölün. Elektronun ağırlığına yakın bir rakama ulaşırsınız. Hesaplamaları karıştırdığınıza değmez.
Ortalama lise kimyasına dönersek. Atomların farklı sayılarda elektronları vardır. Bunlar belirli bir düzen içerisinde dönüş işlemini yapar. Yani atoma 3 boyutlu bir şekil kazandırır. Ayrıca bilindiği üzere en dayanıklı 3 boyutlu şekil küredir. Her atom küresel bir yapıya kavuşmak ister. Bu ancak en dış elektron kabuğunda 8 elektron olmasıyla mümkündür. Bu dağılımın hesaplamasını burada yapmayacağım. Fazlasıyla karışık ve ihtiyacımız yok. Ancak bilinmesi gereken son kabuğunda 3 ve daha az elektron kalan maddeler elektronlarını vermek isterler ve metaldirler. Son kabuğunda 5 ve daha fazla elektron bulunan maddeler elektron almak isterler ve ametal-metal olmayan maddelerdir. Son kabuğunda 8 elektron olanlar soygazlardır, mükemmel mimari yapıya sahip olduklarından başka maddelerle ilişki kurmazlar ve konumuzun dışındadırlar. Son kabuğunda 4 elektron olan maddeler hem elektron alabilir hem de verebilirler. Ancak bu özelliğe sahip 4 atomun da alışveriş istekleri farklıdır. Bu özellikteki karbon çok rahat elektron alışverişi yaptığı için pillerde kullanılırken silikon daha az isteklidir ve elektriğin kontrol edilmesi gereken devrelerde kullanılır.
Diğer bir husus da alınması veya verilmesi gereken elektron sayısı ne kadar azsa istek de o kadar çoktur. Örneğin son kabuğunda 1 elektron olan metallerin 3 elektron olan metallere göre elektron verme isteği daha fazladır. Bu metallerle reaksiyonlar çok hızlı olur. Ametallerde de benzeri geçerlidir. Alması gereken elektron sayısı sadece 1 olan maddeler daha fazla olanlardan daha hızlı ve güçlü alışveriş yaparlar. Pillerin temeli bu alışveriş istek farklılığına dayanır.
Metallerin tamamı elektron verme heveslisidirler ancak bunu yapmaları her zaman mümkün olmaz. Örneğin bakır son kabukta 2 elektron bulundurduğu için hemen elektronlarını vermek ister diye düşünürüz ancak çok büyük bir atom olduğundan o elektronları verecek kadar alıcı atoma yaklaşamaz ve alışveriş gerçekleşmez. Benzer şekilde alüminyum da küçük bir atomdur ancak vermesi gereken 3 elektronu vardır. O 3 elektronu aynı anda alacak atomlar çok hevesli değildir ve 3 elektron alışverişi çok enerji gerektirdiğinden genellikle işlem gerçekleşmez. Örneğin azot 3 elektronu aynı anda alacak kapasiteye sahiptir ancak bu kadar çok elektronun alışverişi için gereken enerji ortalama bir yıldırımla ancak sağlanabildiğinden havada bolca bulunan azot ve yerdeki alüminyum malzeme birleşim Al N şeklinde alüminyum azot bileşiği oluşturmaz. 1 elektron alabilecek atomlardan 3ünü aynı anda aynı yerde bulmak düşük bir olasılık olduğundan işlem seyrek olarak gerçekleşir. Oksijen gibi 2 değerlikli bir alıcı ile alışveriş için 3 oksijen 2 alüminyum atomunun aynı anda aynı yerde olması gerektiğinden ihtimal iyice düşer.
Bu tip metallerin elektronlarını vermesi zordur ancak o son kabuk elektronlarıyla rahat da edemedikleri için o elektronları serbest bırakırlar. Aslında bütün metaller saf haldeyken bu durumdadırlar. Ancak pratikte bizim için önemli olan bakır olduğu için onu örnek verdim.
Bu serbest elektronlar o madde içinde rahatça gezinir durur. Metaller bir anlamda elektron denizinde yüzen çekirdeklerdir. Bu serbest gezgin elektronlar çok kolaylıkla sahipleri olan atomdan koparılabilirler. Bu nedenle belirli bir manyetik akıyı değişen yönde uygulayarak elektronları bir yerde toplayıp tek bir yöne itmeyi başarırsanız büyük bir metal kütleden elektrik akımı elde etmiş olursunuz. 100-150 yıl önce bu başarılmış ve elektrik üretimi için dinamo ve alternatör bulunmuş.
Aynı mantıkla o yüzen elektronlar elektrik akımına uyumlu hareket etmeye daha müsait olduklarından metallerin elektriği iletme özellikleri vardır. Kablolar bu yüzden bakır veya alüminyumdan yapılır. Bol ve ucuz olarak bulunabilirler, esnektirler, kolay işlenirler, yukarıda sayılan sebepler yüzünden kolay kolay da oksitlenme paslanma yaşanmaz dolayısıyla uzun ömürlü olurlar.



















uyarı:
Burada yazılanlar kişisel denemeler sonucu öğrenilen bilgilerdir ve bilgi paylaşımı amacıyla yazılırlar. Uygulama sırasında kendinize, çevrenize ve eşyalarınıza vereceğiniz zararlardan sorumluluk almam.
Devrim Tuncer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder